Daha onceki bir girdimde pdf haline getirip size sundugum AKP'nin Anayasa taslagini okudum, yorumlarimi sizinle paylasmak istiyorum.
* Cumuriyetin nitelikleri (Madde 2): Turkiye Cumhuriyeti insan haklarina dayanan, Ataturk milliyetciligine bagli, demokratik laik ve sosyal bir hukuk devletidir.
Görüldügü gibi korkulanin aksine "laiklik" Cumhuriyetin temel esaslarindan biri olarak kaliyor. Benim burada fazla olarak gordugum nokta Ataturk milliyetciligi kismi. Bu gozlemim iki nedene dayaniyor, oncelikle "Ataturk Milliyetciligi" kavrami cok yerlere cekilebilecek bir kavram. Ataturk'un milliyetciliginin cumhuriyetin gelisimiyle birlikte sekil degistirdigi dusunulurse boyle bir tanim yanlis oldugu kanisina varilabilir. Kaldi ki bir devlet milleti icin vardir ve bu nedenle tanimsal olarak -per se- milliyetcidir, bu baglamda milliyetci devlet yerine milleti icin var olan devlet kavrami dusunulebilir.
*Kuvvetler Ayriligi: Anayasa'nin Ingilizce deyimi ile "checks and balances" ya da bizim bildigimiz adiyla "kuvvetler ayriligi" bakimindan iyi analiz edilmesi gerekli. Kuvvetler ayriligi analizinin yaninda ayrik kuvvetlerin tek bir elde toplanmasini engelleyici yontemler de anayasaya dahil edilmeli.
Bunun yaninda anayasal bazli olmayan 4. kuvvet olan Basin'in diger kuvvetler ile eklemlesmesinin onune gececek, basin ozgurlugunu kisitlamayan, ancak ozgur basin ile propaganda basini arasindaki cizgiyi cekecek maddeler de gerekli kanimca.
Bu baglamda mesela 6. Madde iyi incelenmeli:
Madde 6: Yasama yetkisi Türk Milleti adina TBMM'nindir. Bu yetki devredilemez. Kanun hukmundeki kararnamelere iliskin hukumler saklidir.
Yasama yetkisinin hukumete kanun hukmunde kararnameler yoluyla hukumete devri maddenin ilk kisminda bahsedilen yasama erkinin bagimsizligi ile celismektedir. Bu maddenin gerekcesi olarak Avrupa Birligi Uyum Sureci gibi hizli kararlar alinmasi gereken sureclerde Meclisin yeterince hizli isleyemeyecek olmasi gosteriliyor. Yasama erkinin yegane sahibi Meclisin iyi calisamamasininkotu sonuclarini engellemenin yolu bu erki baskasina devretmek degil, MEclisin efektif calismasini saglamak olmalidir.
* Temel hak ve ozgurluklerin sinirlanmasi (Madde 12): Bu Madde'de Turk vatandaslari ve yabanci uyruklular icin iki ayri kriter konulmaktadir. Temel hak ve ozgurlukler evrensel insan haklarina dayandigi icin bu hak ve ozgurluklerin kisitlanmasinda ayrimcilik yapilmasi anayasanin esitlikci ve evrensel ozelligini yaralamaktadir.
* Temel hak ve ozgurluklerin sinirlanmasi (Madde 13): Bu maddese 2 alternatif verilmekte. Kanimca "insan haklarina dayanan laik ve demokratik cumhuriyeti ortadan kaldirmak" amacinda temel hak ve ozgurlerin kotuye kullanimlis olacagini belirten alternatif daha uygundur.
* Kisi Hurriyeti ve guvenliginin sinirlanmasi (Madde 18): Bu maddenin kisi hurriyetinin sinirlanabilecegi durumlari belirtirken su ilginc ifadeye yer vermekte:
"Toplum icin tehlike eden akil hastasi, uyusturucu madde veya alkol tutkunu, serseri veya hastalik yayabilecek kisilerin bir muessesede tedavi egitim ve islahi icin alinan tedbirlerin yerine getirilmesinde"
Serseri nedir, kime denir? Alkol bagimlisi insan kime denir? Bu gibi objektif olmayan tanimlar istismar edilmeye aciktir. Bu gibi ucu acik tanimlar yerine toplumun herhangi birinin temel hak ve hurriyetlerine zarar veren kisilerin kisi tanimi daha dogru olur.
* Hürriyetlerin sinirlandirilmasina iliskin(Madde 19, 21, 22, 31): Bu maddelerde cesitli hurriyetlerin
"Milli guvenligin, kamu duzeninin, genel ahlakin, ve baskalarinin hak ve hurriyetlerinin korunmasi ve suc islenmesinin onlenmesi"
amaciyla kisitlanabilecegine yer verilmektedir. Genel ahlak kavrami yoruma acik, ve ulkemizde ne yazik ki buyuk olcude yalnizca din ile iliskilendirilmistir. Bu acidan bu maddeler kanimca en buyuk tehlikeyi olusturmaktadirlar. Genel ahlak yazili olmayan kurallardir. Yasalar ise yazili olan toplumsal gorus birligi ile cikmis kurallardir. Yazili kurallarin yazili olmayan kurallari icermesi tamamen absurddur. Bu maddelerin gerekcelerinde taslak hazirlayicilari "genel ahlak" kriterinin dar anlamda kullanilmasini salik veriyorlar, ki bu da hatalarinin farkinda olduklarinin bir kanitidir.
* Zorunlu din dersi (Madde 24 - 4. Fikra) Burada sunulan alternatiflerden, din dersini zorunluluktan cikaran ve bu derslerin ebebeynlerin dini ve felsefik gorusune gore verilmesine olanak saglayan ilk alternatifi dogru buluyorum. Bu fikradaki "felsefi gorus" kavramini da poyitif algiliyorum.
* Din bazli devlet tehlikesine karsi koruma (Madde 24 - 5. Fikra): Bu fikra icin sunulan alternariflerden daha genis sinirlamalari olan ve devletin hicbir isleyis biciminin din tabanina oturtulamayacagini belirten ikinci alternatfini destekliyorum.
* Iskencenin onlenmesi (Madde 32 - 7. Fikra): Hukuka aykiri elde edilen bulgularin kanit olamayacaginin belirtilmesi iskencenin onlenmesi acisindan onemli bir ilerlemedir. Ancak iskencenin onlenmesi icin daha somut bir dil gerekli.
* Vatandaslik (Madde 35): Bu onemli madde icin sunulan alternatiflerden ikincisini biraz degistirerek yeni bir alternatif uretmenin en iyi yol olacagina inaniyorum.
Alternatif 4: Turkiye Cumhuriyetine vatandaslik bagi ile bagli olan herkes din ve felsefi gorus ya da irk farki gozetmeden Turk Milletinin bir mensubudur.
Yorumlarima bir dahaki girdimde devam edecegim.
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment